Gebelik döneminde anne adayının vücudu, normalden daha fazla enerjiye ihtiyaç duyar. Özellikle bebeğin gelişimi için enerji gereksinimi artar. Enerji üretimi için şeker tüketimi önemlidir. Bu nedenle, gebe kadınların kan şekeri düzeyi normalden daha düşük olabilir. Eğer anne adayı, gebelik döneminde vücudunun ihtiyaç duyduğu karbonhidratı yeterli miktarda alamazsa, hücrelere yeterli miktarda şeker giremez. Bu durumda, vücut enerji ihtiyacını karşılamak için yağ kullanır ve bu da idrarda keton oluşumuna neden olabilir. Ketozis durumu hem anne hem de bebek için olumsuz sonuçlara yol açabilir.

Gebelikte tokluk kan şekeri ideal olarak 120-130 mg/dl arasında olmalıdır. Gebelik döneminde şeker ihtiyacı, gebe olunmayan dönemlere göre çok daha fazladır. Hem kan şekeri hem de insülin arasında bir denge kurulmazsa, bebeklerde anormalliklerin oluşmasına ve anne adayının hayatının tehlikeye girmesine neden olabilir.

Gebelikte tokluk kan şekeri, yemek yedikten yaklaşık iki saat sonra ölçülmelidir. Yapılan ölçümlerde kan şekeri 120-130 mg/dl'nin altında çıkarsa, anne adayının bazı sağlık problemleri yaşama riski artar.

Gebeliğin ilk döneminden itibaren anne adayının açlık ve tokluk kan şekeri düzenli olarak takip edilir. Eğer uzman doktor tokluk ve açlık kan şekeri değerlerinde herhangi bir risk durumu tespit etmezse, hamileliğin 24 ve 28. haftaları arasında anne adayına Oral Glukoz Tolerans Testi (OGTT) yapılır. Bu test sonucunda anne adayının tokluk kan şekerinde gestasyonel diyabet riski olup olmadığına bakılır.

Uzman doktor tarafından gebenin kan şekeri ölçüm düzeyine bakıldığında, tokluk kan şekeri değerinin ilk saatte 130 mg/dl, ikinci saatte ise mutlaka 120 mg/dl olması gerekmektedir. Açlık kan şekeri değeri de 90 mg/dl'nin altında olmalıdır. Eğer gebenin açlık kan şekeri değeri 90 mg/dl'nin üzerinde ise, anne adayına şeker yükleme testi uygulanarak şeker hastalığının varlığı tespit edilmeye çalışılır.

Gebelikte kan şekeri kontrolü, hem anne hem de bebek sağlığı için kritik öneme sahiptir. Gebelik diyabeti, anne adayında yüksek tansiyon, preeklampsi ve doğum komplikasyonları gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bebekte ise makrozomi (aşırı büyük bebek), doğum travmaları ve neonatal hipoglisemi gibi riskler ortaya çıkabilir. Bu nedenle, düzenli kontroller ve uygun beslenme alışkanlıkları ile kan şekeri düzeylerinin optimal seviyede tutulması gerekmektedir.